Haydi kızlar okula (mı)

Pazar günü yapılan Öğrenci Seçme Sınavı'nda başörtülü oldukları gerekçesiyle sınav salonundan çıkartılan Bursalı mağdurlar, yasakçıların tutarsızlıklarının giderek arttığını belittiler.



Haydi kızlar okula' nutukları havada uçuşurken bizi ÖSS'ye almadılar. Bu kadar tutarsızlık, bu kadar samimiyetsizlik olur şey değil.
Bursalı üç öğrenci Zeynep Saime Gönülalçak ile Merve ve Meryem Ay kardeşler Vakit'e konuştular.
Başörtüsü yasağı sebebiyle Açık Öğretim Lisesi'ni bitirdiğini anlatan Merve Ay, geçen yıl da yasakla karşılaştığını, direnerek başını açmadan girdiğini, sınavının ise daha sonra iptal edildiğini söyledi. Ay, "Sonuçlarımı kontrol ettiğimde 270 civarındaydı ve tıp fakültelerine girebiliyordum" dedi. Ay, dershanede de aldığı puanların 284'e kadar çıktığını belirterek, "Sınavdan çıkarılıncaya kadar geçen 45 dakikada hem görevlilere laf anlatıp hem de 40 soru yaptım, 40'ı da doğruydu" dedi.
KAĞIDIMI YIRTTILAR
Merve Ay, geçtiğimiz Pazar günü sınav değil muhtemel baskıların endişesiyle okula gittiğini belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Sırama kadar geldim. Görevli geldi, 'Aç başını' dedi. Ben de geçen yıl da aynı durumu yaşadığımı, sınavına engel olunmadığını, sadece tutanak tutulduğunu, daha sonra ise ÖSYM'nin sınavını iptal ettiğini anlattım. Dinlemediler. Görevlilerin biri gitti, biri geldi. En sonunda da bayan polis geldi. Kalemimi, silgimi aldılar, kağıdımı almak istediler, ben vermedim; bu esnada kağıt yırtıldı. Ortalık gerildi. Diğer öğrencileri de rahatsız ediyoruz. Sonunda kalktım ayağa, 'Arkadaşlar özür dilerim' dedim ve çıktım salondan."
"BURANIN PATRONU BENİM!"
Açık Öğretim Lisesi mezunu Zeynep Gönülalçak da, sınava görevlilerden erken gelip, engelleri en aza indirmeyi planladığını ancak yine de yasağı delemediğini söyledi. Önce şapka ile girdiğini, görevlilerin buna itiraz ederek kendisini ÖSYM'nin bina sorumlusuna götürdüklerini anlatan Gönülalçak, "Bir oda hazırlamışlar, baş açılması için. Girdim, örtümü taktım. Sonra da görevlinin yanına geçtik. Adam bas bas bağırıyor, 'Aç başını, buranın üç saat patronu benim, seni geleceğimle oynatmam. Açmayacaksan gidip evinde oturursun' diyor. Ben de, 'İyi de, sınavdan çıkartarak bu defa benim hayatımla oynuyorsunuz' dedim. Hiç oralı olmadı. Çıktım sonunda" diye konuştu.
"HADİ ÖĞRENCİLER NEYSE" NE DEMEK?
Meryem Ay ise, Erzurum'daki olayla birlikte bir söylemin yaygınlaştığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Bir, 'Öğrenciler neyse de, şehit annesini yasaklamak ayıp oluyor' lafıdır gidiyor. Yani demek istiyorlar ki, 'Öğrenciye istediğimizi yaparız ama şehit annelerinin hakkını gaspetmek, özgürlüğünü kısıtlamak hakikaten yakışık almaz!' Bu nasıl mantıktır? Yani bana istediğini yapabileceksin, benim özgürlüğümün bir kıymeti yok öyle mi? Arkadaşlarımı elbette kınamıyorum ama yasakçılara verdikleri her taviz, peşinden yenisini getirdi. "
Merve ve Meryem kardeşlerin annesi İnci Ay da, Allah indindeki sınavda kızlarının kazanacağına inanıp, bu yönde dua ettiğini belirterek, "Ama insan yine de buruluyor tabii.. Şiir dinletisinde görev alıp, aralardaki boşluklarda test çözerek hazırlanan öğrenciler bunlar. Parlak, okumaya aç öğrenciler. Bu muamelelerle karşılaşmaları üzücü" dedi.
Vakit
(K)