İsrail neden özür diledi.Büyük Orta Doğu Pojesiyle ilgisi var mı?

3 yıldır özür dilemeyen İsrail özür dilemek için niye bu zamanı seçti


İslam Dünyasını kana bulayan hain bir proje var biliyorsunuz: “Büyük Ortadoğu Projesi”

Kısa adıyla BOP. Başbakan sayın Erdoğan “Biz bu projenin eş başkanıyız, bu görevi yürütüyoruz” diyerek projeye müdahil olduğunu açıklamaktan asla çekinmediği bir projedir.



Tüm dünyada biliniyor ki; bu proje İsrail’in güvenliğini garanti almak için İsrail’in çevresindeki tüm ülkelerin yönetimlerini değiştirerek ABD güdümlü yönetimler kurdurmaktır. O memleketleri soyup soğana çevirmek de işin cabası.



Yıllar önce AKP’nin oylarının en düşük seviyelere geldiği bir dönemde Davos’ta “one minute” çıkışı ile bir tiyatro oynanmış ve AKP, iktidarını ciddi bir şekilde sağlamlaştırmıştır. Daha sonra Mavi Marmara olayı yaşanmış ve bu olaydan sonra özür dilenmesi tabii ki AKP’nin yine en zor zamanına denk getirilmiştir. Yani 21 Mart’taki Nevruz kutlamalarında yaşanan rezaletin hemen ertesi gününe.



Neden?



Milletimizde APO ile yapılan pazarlıklara karşı inanılmaz bir tepki var. AKP iktidarını ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı fanatikçe destekleyenler dahi şu an PKK ile pazarlıklar yapıldığını söylemekte ve bu kadarına da pes ben artık yokum demekte.



Yapılan anketlerin tamamında halkın PKK ile görüşmeleri desteklemediği apaçık bir şekilde gözükmekte. Başbakan'ın “ İktidarım gitse dahi bu işten vazgeçmeyeceğim” dediği kadar var. Çünkü şu an AKP iktidarı hakikaten gidiyor.



Bir şeyler yapılmalıydı elbette. Müdahale edilmeliydi. Bu süreçte milli duyguları istismar edemeyeceklerine göre tabii ki dini duygulara yüklenmek gerekirdi. Kurdurdukları füze kalkanlarıyla İsrail’e bir güvenlik kalkanı daha sağlayan hükümetin imdadına yine İsrail yetişti ve 3 yıldır dilemediği özrü diledi. İncileri dökülmedi tabii ki özür dilediği için. Küçük bir teşekkür olarak da algılayabiliriz. 3 yıldır yeterli konjonktör oluşmamıştı. Bu özür AKP’nin en zor zamanına denk gelmeliydi. Herkesin hükümete isyan ettiği ve koltuğun sallandığı bir zamana denk gelmesi gerekiyordu. Yani PKK açılımının tavan yaptığı 21 Mart Nevruz kutlamalarının hemen ertesi gününe.

Terörist APO’nun resimlerinin serbest olduğu, PKK paçavralarının her tarafa donatıldığı bir miting alanında APO’nun mektubunun okunması ve neredeyse APO’nun barış güvercini olarak lanse edilmesi vicdanı olan herkesi rahatsız etti. Orda Türk Bayrağı’da olmalıydı diyenler APO resimleri ve PKK paçavraları olmamalıydı diyemediler. Türk Milleti bunları gördü, AKP'de Türk Milleti'nin bunları gördüğünü gördü ve tiyatro yeniden başladı.



BİR TİYATROYA DAHA KARNIMIZ TOK



Yeni anayasayı gerekirse BDP ile yaparız sözlerini, APO’nun başkanlık seçiminde AKP’yi destekleriz sözlerini ve APO’dan yol haritası beklenen günleri bir araya getirdiğimizde burnumuza pis kokular geliyor. Bu millet artık bunu yemez. Rezilliğin hemen ertesi günü 3 yıldır dilenmeyen özrü yemez. Gargara yapar, tükürür atar. İsrail’i koruma projesi BOP’a hizmet et, topraklarında İsrail’i koruyacak füze sistemi kurdur ondan sonra da en sıkıştığın dönemlerde İsrail’in seni kurtarmasını göremeyeceğimizi zannet. Hayır biz koyun değiliz, oyunu görüyoruz.