Devlet Bahçeli bu sefer çok öfkelendi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terör örgütü PKKtarafından kaçırılan kamu görevlilerinin serbest bırakılması sürecini eleştirdi.

Bahçeli, ''PKK'nın kaçırarak, aylardır elinde tuttuğu 8 kamu görevlimiz iğrenç bir pazarlığa konu edinmiştir. PKK, hükümetin acziyet ve ikramcı politikaları sayesinde koskoca Türk devletini küçültücü ve gurur kırıcı bir pozisyona sokmuştur. Bu olacak ve normal görülecek bir şey değildir''dedi.

Bahçeli, Darıca belediye başkan adayı tanıtım toplantısına katılmak için geldiği Kocaeli'de, Gebze gişelerinde partililer tarafından karşılandı. Bahçeli, daha sonra Darıca Spor Salonu'na geçti.

BELEDİYE BAŞKAN ADAYINI AÇIKLADI

Partisinin Darıca belediye başkan adayının Arif Gülen olduğunu açıklayan Bahçeli, törende yaptığı konuşmada, ''Türkiye'nin şu anda yaşadığı sıkıntıların en başında mili ruhu hatırlamayan, milli ilkeleri aklına dahi getirmeyen bir iktidar tarafından yönetilmesi olduğunu'' savundu.

AK Parti hükümetinin, ülkeyi iyi yönetmediğini öne süren Bahçeli, şunları söyledi:

''Bizi biz yapan her değerimizi de incitmiş, sarsmış ve maalesef ağır hasar vermiştir. İki yüzlülükler bu iktidarı teslim almıştır. İkilikli tavırlar, kaypak duruşlar, yalan sözler, asabi çıkışlar, temelsiz vaatler, boş boş konuşmalar bu iktidarı kontrol altında tutmuştur. Ülkemiz her yönden sorunlarla ve bu soru işaretleriyle kuşatılmıştır. AKP iktidarı 10 yılda her alanda başarısız, her düzeyde yetersiz kalmıştır. Aldığı görevi layıkıyla yapamamış, millete hizmet etmenin hakkını verememiş, kendisine bağlanan umutları heba etmiştir. Türk milleti fuzuli işlerle meşgul edilmiştir. ''

Bahçeli AK Parti'nin, milletin tarihi yürüyüşünü geciktirdiğini, gerilettiğini ileri sürerek, ''Daha vahimi de Türk milletini bölünmenin etnik kimliklere ayrılmanın eşiğine kadar getirmiş olmasıdır'' diye konuştu.

KAMU GÖREVLİLERİNİN SERBEST BIRAKILMASI

AK Parti hükümetinin milletin emanetlerine leke sürdürdüğünü savunan Bahçeli, şöyle devam etti:

''AKP hükümeti, PKK'nın dümen suyuna girmiş, bölücülüğün kodesine kendi rızasıyla düşmüştür. Terör örgütü, hükümetin gafleti sonucunda maalesef psikolojik üstünlükler elde etmiştir. En son olarak PKK'nın kaçırarak, aylardır elinde tuttuğu 8 kamu görevlimiz iğrenç bir pazarlığa konu edinmiştir. PKK, hükümetin acziyet ve ikramcı politikaları sayesinde koskoca Türk devletini küçültücü ve gurur kırıcı bir pozisyona sokmuştur. Bu olacak ve normal görülecek bir şey değildir. Terör örgütü döktüğü kanların, işlediği cinayetlerin yanında insan kaçırarak da sicilini iyice karartmış ve kirletmiştir. PKK, aldığı tavizlerle 8 kamu görevlisini neye hizmet ettiği malum olan bir heyete teslim tutanağı ve imza karşılığında teslim etmiştir. Bu caniler kimdir ki tutanak tanzim edebilecek kadar cüret ve cesarete sahip olmuşlardır.''

Bahçeli, ''AKP hükümeti, Türk milletini de tutanakla karşılıklı imzalarla teröre ve bölücülere peşkeş mi çekecektir?'' diyerek, ''Bu nasıl bir rezalet, bu nasıl bir alçaklıktır. Evlatlarımızın kaçırılması zaten adice işlenmiş bir suçtur ve sorumluları mutlaka cezalandırılmalıdır. Ancak suçlular AKP ile çözüm konuşmaktadır. İnsan kaçakçıları, AKP ile sözde barışı müzakere etmektedir'' ifadesini kullandı.

4. YARGI PAKETİNDE PKK DEĞİŞİKLİĞİ

Bahçeli, AK Parti tarafından 4. yargı paketinde PKK'nın beklediği ilave değişikliklerin yapılmasının da gündeme gelebileceğini savundu. AK Parti hükümetinin, PKK ile masaya otururken, TBMM'nin bölünmeye alet ettiğini belirten Bahçeli, Oslo, İmralı görüşmeleriyle hükümetin terör örgütüyle ''içli dışlı'' olduğunu, ''Türk devlet geleneğini iki paralık ettiğini'' ifade etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'nın, bunları yapmaya hakkının olmadığını dile getiren Bahçeli,''PKK'ya şirinlik yapan, İmralı canisine kucak açan, Kandil'e heyecan ve cesaret aşılayan bu zihniyet, Türk milletine, Türk milliyetçiliğine ve milli birliğimizin her eserine ateş püskürtmektedir. Bu karanlık gidişe son verilemezse Türkiye önce 2 dilli ve 2 ortaklı can çekişen tek devlete, sonra çok dilli ve çok ortaklı bir federal devlet yapılanmasına doğru yol alacaktır'' diye konuştu.

TÜRKİYE İKİ SEÇENEK ARASINA SIKIŞTIRILDI

Bahçeli, teslimiyetin dozuna ve hızına bağlı olarak değişecek bu aşamadan sonra Türkiye'nin 2 seçenek arasına sıkıştırılacağını belirten Bahçeli, şunları söyledi:

''Bunlardan birincisi, ayrı ayrı kimlik oluşturmuş ve milletten ayrılmış kardeşlerin ve coğrafyalarında birbirinden uzaklaştığı, parçalanma ve küçülme sürecidir. Diğeri ise küresel gücün öncelik vererek dayatacağı model olan Irak ve Suriye'nin kuzeyini içine alacak, aşiret reislerini kucaklayacak şekilde çok devletli, çok milletli konfederal devlet yapılanması. Sahibi ABD olan ve eş başkanlığını övünerek Başbakan Erdoğan'ın yaptığı büyük Orta Doğu Projesi'nin Türkiye'ye dayattığı ve Başbakan'ın arkasından ittiği uçurum budur. Yıkım projesine eklenerek yürütülen sözde 'çözüm süreci' denilen vahim gidişatın devamı halinde Türkiye Cumhuriyeti'ne yegane anlam kazandıran ve mevcudiyetine derinlik veren 3 temel unsurdan vatanını oluşturan coğrafyanın, beşeriyetini oluşturan milletin ve iradesini temsil eden devletin bugünkü sınır, nüfus ve yapının devamı kesinlikle mümkün olmayacaktır.''

Tehlikenin bu kadar yakın ve görülür hal aldığını anlatan Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın iftiharla eş başkanlığını yaptığı ve İslam dünyasına kan ve göz yaşından başka bir sonuç getirmeyen Büyük Orta Doğu Projesi'nin Türkiye'ye ayağının, PKK, BDP, CHP ve AK Parti ortaklığıyla yürütüldüğü savundu.

ÇÖZÜMDEN BEKLENEN NE?

''Sanal çözüm ve barış sözleriyle ip üstünde derin ve uzun bir uçurumu İmralı canisiyle birlikte geçmeye çalışan Başbakan Erdoğan'ın yanlışın içine gömüldüğünü'' belirten Bahçeli, çözümden ne beklendiğinin tam anlamıyla açıklığa kavuşturulamadığını kaydetti.

''Başbakan Erdoğan, İmralı canisiyle ne görüşmektedir, nelerin pazarlığını yapmaktadır''diyen Bahçeli, ''Türk milletinin nasıl bölüneceğini mi konuşmaktadır,Başkanlık sistemini müştereken nasıl kuracaklarından mı bahsetmektedir, İmralı canisinin özgür kalması, teröristlerin, diğer siyasi bölücülerin saflarına getirilmesi için gerekli adım ve girişimleri nasıl hazmettireceğini mi planlamaktadır? Başbakan Erdoğan, İmralı canisiyle neyin pazarlıklarına soyunmuştur. Mümkün olursa PKK'nın silah bırakması hangi tavizlerle, hangi iki büklüm hallerle ve hangi aşağılayıcı adımlarla olacaktır.''

Bahçeli, ''Başbakan, bağımsız Kürdistan'ın kurulması için ikna olmuş veya bunu kabullenmek durumunda mı kalmıştır?'' görüşünü dile getirerek, şöyle devam etti:

''Süreç' isimli millet varlığını sökme ve kardeşliğimizi sürgün etme planı, yabancı ülkelerin bir oyunu, küresel aktörlerin bir göz dağı mıdır? AKP hükümeti bile bile buna lades mi demiştir. Süreç laflarıyla İmralı canisinin türbülansına kapılan, kanlı cazibesine aldanan Başbakan ve hükümeti, akıl almaz şekilde milletimizin emanetlerine leke sürdürmektedir.''